Danishmend/Seljuk Phase
Immediately beneath the Ottoman walls, almost inseparable from them especially at the center where the bedrock protrudes, are the walls of the Danishmend/Seljuk period. The structures expand all across the excavated sections of HTP01 and seem to have covered the entire upper section of Hamamtepe within the fortification walls.
The architecture of the Danishmend/Seljuk period is very similar to the Ottoman architecture described above. However, the archaeological context is completely different. The wall foundations of the buildings in this phase are similarly built with stones, irregular in shape and size, but larger and more varied in kind. They also are mostly 1 to 2 rows in height. The existing walls of the preceding levels were used where available. The foundations which were built specifically for this period measure between 67,78 cm and 91,97 cm.
The distinguishing character of these structures is the presence of tandır type ovens in the rooms. In addition to the ovens, there are storage pits, pithoi, rock-cut pits, and cess pits. Rather crude separations in rooms are also present; for example it is possible to come across a single row of stones arranged in a linear or circular fashion. Several ovens have seats before them built either of tiles or spolia.
The floors of the rooms are most likely destroyed or unrecognizable but a green clayish substance recovered on the bottom section of some of the walls where the walls meet the floor, and haphazard spread of this material within the layers burying the structures, suggest that at least the walls may have been plastered with a special clay.
The upper structure of the walls must have been adobe, few examples of molded clay in the form of bricks were recovered. There is no suggestion to the presence of timber posts as in the Ottoman houses and the entrances into the individual spaces as well as the building itself are not observed. Only in one space, few flat stones ascend into a another.
So far, it has been difficult to distinguish different units; the whole complex gives the impression of one large building with consecutive rooms. The site has a very complicated stratigraphy and the buildings of different periods are intertwined. In addition to these complications, there seems to be many repairs, rebuildings, replanning during these different phases which makes it even more difficult to identify units. Still, a group of rooms on the eastern section of HTP01 may represent one building.
Danişmend / Selçuklu Evresi
Osmanlı Evresi'ne ait duvarların hemen altında, özellikle höyüğün ana kayanın yüzeye yakın olduğu orta kesiminde Danişmend/Selçuklu Evresi'ne ait yapılar bulunmaktadır. Bu yapıların HTP01 sektörünün açılan tüm alanlarına yayıldığı ve hatta Hamamatepe'nin sur duvarlarının içerisinde yer alan tüm üst bölümünü kaplamış olduğu görülmektedir.
Danişmend/Selçuklu Evresine ait mimari, Osmanlı Evresi mimarisiyle çok benzer özellikler taşımaktadır. Ancak, arkeolojik kontekst açısından değerlendirildiğinde Osmanlı Evresinden çok farklı bir görüntü karşımıza çıkmaktadır. Bu evrenin duvar temelleri yine düzensiz şekilli ve farklı büyüklükteki taşlardan meydana gelmiştir ancak; taşlar Osmanlı Evresine göre çok daha büyük ve çok çeşitli kayaçlardan elde edilmiştir. Taş temellerin hemen hepsi bir ya da iki taş sırasından ibarettitr. Bu evreye ait duvar temelleri 67,78cm ile 91,97cm arasında değişmektedir.
Söz konusu katmanın en ayırt edici mimari özelliği, odaların içerisinde yer alan tandır tipi ocaklardır. Ocaklara ek olarak, depolama çukurları, pitoslar, kayaya oyulmuş çukurlar ve fosseptik çukurları yer almaktadır. Öte yandan, odaların içerisinde örneğin doğrusal veya yuvarlak bir biçimde tasarlanmış tek sıra taşlardan oluşan oldukça kabataslak ayırıcı ögeler de görmek mümkündür.
Oda tabanlarının tahrip olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, bazı oda duvarlarının taban ile birleştiği yerlerde yeşil, kil benzeri bir malzeme ile karşılaşılmış ve bu malzemenin, yapıların içinde kaldığı tabakalar içerisinde gelişigüzel bir biçimde yayılmış olarak var olması en azından oda duvarlarının özel bir kil ile sıvanmış olabileceğini düşündürmektedir.
Duvarların üst kısımları, kerpiç kullanılarak inşa edilmiş olmalıdır. Yer yer kesme kerpiç bloklar ortaya çıkarılmıştır. Osmanlı Evresi evlerinin aksine hiçbir ahşap sütunun varlığından, özgün alanların ve/veya yapıların girişlerine ait veriden söz edebilmek mümkün değildir. Sadece bir alanda düz taşların birbirinin üzerinde yükseldiği görülmektedir.
Bugüne kadar yapılan çalışmalar, birbirinden farklı ünitelerin varlığından söz etmeyi oldukça zorlaştırmakta ancak, çalışma yürütülen tüm alana bakıldığında ardışık odalardan meydana gelen tek büyük bir yapıdan söz edebilmek mümkün görünmektedir. Alanın stratigrafisi oldukça karmaşık olup, farklı dönemlere tarihlenen binalar da birbirlerinin içine girmiştir. Tüm bu karmaşıklığa ek olarak, yapıların birden çok onarımı ve/veya yeniden inşası, farklı evrelerde yeni mimari planlamaların yapılmış olması ünitelerin tanımlanmasını daha da zorlaştırmaktadır. Yine de, HTP01 sektörünün doğusunda yer alan bir grup odanın tek bir binaya ait olma olasılığı yüksek görünmektedir. Bu alanda seramik ve bakır başta olmak üzere birçok alanda üretim yapıldığı anlaşılmaktadır.